KRİPTO PARALAR

Neden trade kitabı hazırlamalısınız?

Nasıl ki gündelik hayatta kişilerin yaptıkları işler için belirli kurallar, ilkeler ve yönergeler varsa, traderlık için de benzer bir sistemin olması gerekir. Hangi paritelerde işlem alınacak? Hangi koşullarda işlem yapılmayacak? İşleme giriş stratejisi nasıl olacak? Pozisyon büyüklüğü ve risk edilecek miktar ne kadar belirlenecek? Kâr noktaları nerelerde olacak? İşlem hangi koşullarda iptal edilecek? Bu ve benzeri birçok sorunun yanıtı net olmalıdır. Başlangıçta bu soruları tek tek kontrol ederek ilerlemek zorlayıcı gelebilir; ancak zamanla bu süreç otomatikleşecek ve disiplinli bir şekilde işlem almanızı sağlayan bir alışkanlığa dönüşecektir.

Rastgele bir şekilde, yalnızca tahminlerinize veya hislerinize dayanarak işlem alıp kazandığınız bir senaryo, aslında başınıza gelebilecek en kötü durumlardan biridir. Çünkü bu durum yalnızca yeni ve yanlış bir alışkanlık örüntüsü oluşturmakla kalmaz; aynı zamanda beyninize “Kurallarıma uymasam da kazanabiliyorum” mesajını vererek işlem alma disiplininizi zedeler ve sisteminizi temelden sarsar.

Andrew Aziz ve Mike Baehr’e göre, her trader’ın her stratejisine özel bir Trade Kitabı olmalıdır. Bu kitabın içinde; parite seçim kriterleriniz, işlemleri nasıl aldığınız, taşıdığınız ve kapattığınızla ilgili kural ve stratejilerinizin yanı sıra yönteme dair düşünceleriniz ve olasılıklarınız yer almalıdır. Ayrıca her Trade Kitabı’nın kendine özgü bir ismi bulunmalıdır. Kimi trader’lar bu kitabı elektronik ortamda hazırlarken, kimileri ise hâlâ klasik kağıt-kalem yöntemini tercih etmektedir. Trade kitabı oluşturulurken her bir aşama ince elenip sık dokunmalıdır.

Trade kitabı “Seçim, Tanılama, Uygulama ve Dikkate Alınması Gerekenler/Düşünceler” olmak üzere 4 farklı aşamadan oluşmaktadır.


1) Seçim

Bu aşamada hangi tip paritelerin stratejinize uygun olduğunu detaylı ve net bir şekilde tanımlamanız gerekmektedir. “Hacimli olmalı”, “Piyasa değeri yüksek olmalı” gibi kriterler belirlenmelidir. Bu tür kriterleri belirlemek, rastgele işlem almak yerine daha bilinçli ve sistematik hareket etmenizi sağlar. Ayrıca, aynı pariteyle düzenli olarak çalışmak görsel hafızanızı güçlendirir ve zamanla fiyat hareketlerini daha doğru tahmin etme olasılığınızı artırır.

Parite sadeleştirmesine giderken muhtemelen aklınızda canlanacak ilk düşüncelerden birisi “Ya doğru pariteyi seçmediysem ve diğer paritelerdeki fırsatları kaçırıyorsam” olacaktır. Öncelikle, her tercihin kendi içinde bir miktar pişmanlık barındırdığını kabul etmeniz gerekir. Çok fazla pariteyi takip ederseniz, bu sefer de aklınızda “Sadeleştiğimde daha iyi sonuç alabilir miyim?” sorusu dolaşacaktır. Oysa çok sayıda pariteye harcadığınız zaman ve çabayı, birkaç pariteye yönlendirerek benzer veya daha iyi sonuçlar elde etmeniz mümkündür; hatta daha az zaman ve enerji harcayacağınız da bir gerçektir. Markette gün boyunca birçok fırsat bulunur ve kaçıracağınız fırsatlar her zaman olacaktır. Önemli olan, her kaybı takıntı hâline getirmek yerine birkaç iyi fırsatı yakalamayı yeterli görmek ve buna odaklanmaktır.


2) Tanılama

Bu aşamada, hangi koşulların gerçekleşmesini beklediğinizi; hangi sinyallerle işleme girileceğini; hangi indikatörleri veya formasyonları kullanacağınızı; işlem sırasında beklediğiniz fiyat hareketlerini ve işlemi hangi koşullarda kapatacağınızı detaylı biçimde tanımlamanız gerekmektedir. Ayrıca hangi zaman dilimlerinde veya günün hangi saatlerinde stratejinizin daha iyi çalıştığını belirtmek de doğruluk oranınızı artıracaktır.

Aziz ve Baehr, kendilerinin geliştirmiş olduğu stratejiyi “Açılış Aralığı Kırılımı” olarak adlandırmış ve kurallarını aşağıdaki şekilde belirlemiştir:

  • Hisse senedinin ilk 1 dakikasında nasıl işlem gördüğü çok önemlidir.
  • 1 dakikalık fiyat hareketi, VWAP’ı kazanıyor mu kaybediyor mu?

Kurallar:

  • Eğer fiyat, 1 dakikalık hareketten sonra VWAP’tan çok uzakta kapatırsa: işlem almaktan kaçın.
  • Eğer fiyat, 1 dakikalık hareketten sonra VWAP’ın üzerinde kapatırsa: long düşün.
  • Eğer fiyat, 1 dakikalık hareketten sonra VWAP’ın altında kapatırsa: short düşün.
  • 1 dakikalık mumda büyük bir fitil olmamalı.

Seviye 2:

  • Büyük satış fiyatı yükseliştedir, short pozisyon alma (long düşün).
  • Büyük alış fiyatı düşüştedir, long pozisyon alma (short düşün).

3) Uygulama

Bu aşamada, kurgulanan stratejiye bağlı olarak giriş, zarar kes ve kâr alma noktaları belirlenir; emir noktalarına uygun olarak işleme girilir. Aziz ve Baehr’in “Açılış Aralığı Kırılımı” stratejisinden devam edilecek olunursa aşağıdaki gibi bir kurgu düşünülebilir:

  • Giriş Noktası: 1 dakikalık mum kırılımı. Fitiller değil, gövde dikkate alınmalı fakat çok fark olmamalı.
  • Zarar Durdurma Noktası: Yakınlarda bulunan VWAP veya hareketli ortalamalar.
  • Kâr Noktası: Piyasa öncesi seviyenin kırılımı veya o çevrede beklediğin fiyat hareketi.
    • Eğer VWAP’ın üzerinde kalmaya devam ederse Uzun’a;
    • altında kalmaya devam ederse Kısa’ya ekleme yap.
  • Geliştirme Alanı: Eklemeler üzerinde çalışılması gerekmekte.

4) Dikkate Alınması Gerekenler / Düşünceler

Bu aşamada uygulanacak stratejiye ilişkin gözlemler, performans verileri ve iyileştirme önerileri detaylı biçimde not edilmelidir. Böylece hangi stratejilerin etkili, hangilerinin ise verimsiz olduğunu analiz edebilir ve en iyi sonuç veren yöntemlerle ilerlemeye devam edilebilir.

Aziz ve Baehr’in stratejisinden örnek:

Kurallar ve Notlar

  • Kırılımı bekle.
  • Fitilli mumlarla işlem yapma.
  • Stop olmaktan korkma.
  • Zaman ve satışları izle.
  • Alışılmadık hız ve emir akışını ara. Son satış fiyatını izle.
  • Patlama ara.

Veri Günlüğü (Ek Öneri)

Aziz ve Baehr’e ek olarak, trade kitabının sonuna bir “işlem günlüğü” bölümü de eklenebileceğini düşünüyorum. Bu sayede yalnızca stratejinizin ne kadar etkili olduğunu sayısal verilerle değerlendirmekle kalmaz; aynı zamanda işlemler sırasında yaşadığınız duygu, düşünce ve davranış örüntülerini de fark edebilirsiniz. Bu farkındalık hem stratejik hem de psikolojik gelişiminiz için değerli bir geri bildirim alanı oluşturur. Ek olarak işleminizin başarı oranını sayısal verilerle (%75 başarılı gibi) görmek, ilerlemenizi objektif biçimde takip etmenizi ve stop olunan işlemlerde motivasyonunuzu koruyabilmenizi sağlar.


Sadeleşme ve Odaklanma

Eğer aynı anda çok sayıda strateji ve yöntemle, birden fazla paritede işlem almaya çalışırsanız, büyük olasılıkla işlemleriniz kayıpla sonuçlanacaktır. Sonuçta hiçbirimiz bir bilgisayar değiliz; arka planda tüm verileri analiz edip sentezleyen bir algoritmaya sahip değiliz. Evrimsel olarak, minimum eforla maksimum faydayı elde etmeye yönelik programlandık. Bu nedenle sadeleşmek — hem parite seçimlerinde hem de yöntem tercihlerinde — hem zihinsel enerjinizi korumanıza hem de verimliliğinizi artırmanıza yardımcı olur.

Örnek: iki farklı trader

  • Trader A: Elliot, Price Action ve Harmonik Formasyonlar üzerine eğitimler almıştır. İşlem öncesinde grafikleri izleyip hangi yöntemle işlem alabileceğini tespit etmeye çalışır; X coininde Price Action’la, Y coininde ise Elliot’la işlem alır. Genellikle birçok pariteyi hızlıca gözden geçirir ve hangi yöntem işlem sinyali veriyorsa onunla hareket eder.
  • Trader B: Yalnızca hacimli paritelerde, FVG bölgelerinde oluşan yapıları trade etmektedir. Fiyat FVG’li bölgeye geldiğinde dönüş formasyonlarını arar ve uygun koşullarda, iyi tanıdığı beş ana parite üzerinden işlem alır.

Her iki trader da kazançlı olsa bile, günün sonunda Trader A’nın daha yorgun, dağınık ve tatminsiz hissetme olasılığı yüksektir. Kaliteli stratejilerle alınan birkaç işlem, sizi yoran ve hata payınızı artıran çok sayıda yüzeysel işlemden çok daha verimli sonuçlar doğuracaktır. Çok sayıda işlem almak daha çok kazanmak anlamına gelmemektedir; aksine çoğu zaman yönteminizi sorgulamanıza, motivasyonunuzu yitirmenize ve sürekli “nerede hata yaptım?” diye düşünmenize neden olur. Her fiyat hareketini kovalamak yerine, fiyatın size gelmesini ve yalnızca stratejinizin uygun koşulları oluştuğunda işlem almayı alışkanlık haline getirmek gerekmektedir.


Stratejiyi Aşamalı Genişletmek

Strateji perspektifinizi aşamalı olarak genişletmek hem etkili hem de sürdürülebilir bir gelişim yoludur. Öncelikle tek bir stratejiyle başlayıp onu derinlemesine öğrenmeli, farklı piyasa koşullarında test etmeli ve istikrarlı sonuçlar alabilecek seviyeye gelmelisiniz. Bu noktadan sonra yeni bir stratejiye geçmek, öğrenme sürecinizi daha kontrollü ve sağlam hale getirir. Böylece hem mevcut stratejinizi uygulamaya devam eder hem de yeni stratejilerin piyasadaki yansımalarını gözlemleyerek bilgi dağarcığınızı dengeli biçimde genişletebilirsiniz.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu